utançla

listen to the pronunciation of utançla
التركية - الإنجليزية
ashamedly
with shame
bashfully
abashedly, in a humiliated manner
with a feeling of shame
utanç
shame

He hung his head in shame. - O utançla başını eğdi.

They hung their heads in shame. - Onlar utanç içinde başlarını eğdiler.

utanç
modesty
utanç
skulduggery
utanç
dishonour
utanç
guilt
Utanç
shame of
utanç
shock
utanç
deception
utanç
shame; modesty, bashfulness; embarrassment
utanç
disgrace

Your behaviour was disgraceful. - Davranışın utanç vericiydi.

It is better to die honorably than to live in disgrace. - Utanç içinde yaşamaktansa onurlu ölmek daha iyidir.

utanç
opprobrium
utanç
pudicity
التركية - التركية

تعريف utançla في التركية التركية القاموس.

Utanç
hicap
utanç
Utanma duygusu, hicap: "O zaman, tuhaf bir utanca düşüp şaşırır, başımı önüme eğerdim."- Y. K. Karaosmanoğlu
utanç
Utanma duygusu, hicap
utançla
المفضلات