Tom bowed his head in shame.
- Tom utançla başını eğdi.
He hung his head in shame.
- O utançla başını eğdi.
Your behaviour was disgraceful.
- Davranışın utanç vericiydi.
I think it's disgraceful.
- Bunun utanç verici olduğunu düşünüyorum.
The place was shamefully neglected.
- Yer utanç verici bir biçimde bakımsızdı.
They said he had acted shamefully.
- Onun utanç verici bir biçimde davrandıklarını söylediler.
What Tom did was disgraceful.
- Tom'un yaptığı utanç vericiydi.
I think it's disgraceful.
- Bunun utanç verici olduğunu düşünüyorum.
What Tom did was disgraceful.
- Tom'un yaptığı utanç vericiydi.
I think it's disgraceful.
- Bunun utanç verici olduğunu düşünüyorum.