Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

useful; convenient; close; skilled

listen to the pronunciation of useful; convenient; close; skilled
الإنجليزية - التركية

تعريف useful; convenient; close; skilled في الإنجليزية التركية القاموس.

handy
kullanışlı

Bu kullanışlı küçük bir kutu. - This is a handy little box.

Bu ifade kullanışlı olabilir. - This phrase might come in handy.

handy
{s} yararlı

Bu katlanan şemşiyeyi yanına al. Yararlı olabilir. - Take this folding umbrella with you. It might come in handy.

Bir bıçağın yararlı olabileceği bazı durumları düşünebiliyorum. - I can think of some situations in which a knife would come in handy.

handy
hazır
handy
kolay kullanımlı
handy
el becerisi olan
handy
hünerli

Tom bizim hünerli işçimizdi. - Tom used to be our handyman.

handy
el altında

Yangın olursa diye el altında her zaman bir kova su bulundur. - Always keep a bucket of water handy, in case of fire.

El altında ekstra birkaç bataryaya sahip olmak asla kötü bir fikir değil. - Having a few extra batteries handy is never a bad idea.

handy
eli işe yatkın
handy
{s} işe yarayan
handy
pratik
handy
{s} elverişli, kullanışlı
handy
elverişli olarak
handy
handily kolay bir şekilde
handy
yakın/usta/kullanışlı
handy
{s} yakın
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} handy
useful; convenient; close; skilled
المفضلات