John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.
- John is not as old as Bill; he is much younger.
Ummak bir strateji değildir.
- Hope is not a strategy.
Açığa çıkartılmayacak hiçbir sır yoktur.
- There is nothing concealed that will not be revealed.
Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok.
- I've got nothing to say to him.
Herkes Japonya'da artık kötü bir şey asla olmayacağını umuyor.
- Everyone is hoping nothing bad will ever happen in Japan.
Neyin doğru olmadığını asla söylemem.
- I never say what is not true.
Tüm gün katiyen bir şey yemedim.
- I ate absolutely nothing the whole day.
Katiyen yapmayacaksın.
- You'll do nothing of the kind.
Sure, you're perfect the way you are... not!.