used to indicate support, favor or encouragement

listen to the pronunciation of used to indicate support, favor or encouragement
الإنجليزية - التركية

تعريف used to indicate support, favor or encouragement في الإنجليزية التركية القاموس.

all right
tamam

Tamam, önerinizi kabul edeceğim. - All right. I'll accept your offer.

Bob benim tavsiyemi dinleseydi, şimdi her şey tamam olacaktı. - If Bob had taken my advice, everything would be all right now.

all right
olur

Bunu yaparsam sorun olur mu? - Is it all right if I do this?

Bu öğleden sonra erken gidersek doğru olur mu? - Is it all right if I leave early this afternoon?

all right
fena değil
all right
doğru

Bu öğleden sonra erken gidersek doğru olur mu? - Is it all right if I leave early this afternoon?

Tom'un tamamen doğru yaptığını düşünüyordum. - I thought Tom did all right.

all right
(Konuşma Dili) tamam tamam
all right
(Konuşma Dili) başarılı
all right
bir şeyi yok
all right
iyi durumda
all right
sağlıklı
all right
hay hay
all right
yolunda

Onunla işler yolunda. - It's all right with him.

Şimdiye kadar her şey yolunda. - It is all right so far.

all right
(Konuşma Dili) eh işte
all right
(Konuşma Dili) rahatı yerinde
all right
(Konuşma Dili) kabul edilebilir
all right
(Konuşma Dili) tatminkar
all right
(Konuşma Dili) kuşkusuz ki
all right
yakşı yağdayda
all right
idare eder
all right
zarar görmemiş
all right
peki
الإنجليزية - الإنجليزية
all right

All right! They scored!.

used to indicate support, favor or encouragement
المفضلات