Ona Amerikan vatandaşlığı verilecek.
- He'll be granted American citizenship.
Bize bu koyda özel balık tutma izni verildi.
- We were granted the privilege of fishing in this bay.
Diyelim ki, televizyon seyretmek dinlendirici olabilir.
- Granted, watching TV can be relaxing.
You haven't been a very good father. Granted..