Balta alçakgönüllü bir boyuna gitmez.
- The axe does not go to a humble neck.
Ben bu gezegendeki en alçakgönüllü insanım.
- I'm the humblest person on this planet.
Bütün başarılarına rağmen oldukça alçakgönüllü bir adamdır.
- He's a quite humble man in spite of all he's achieved.
Lütfen alçak gönüllü özrümü kabul et.
- Please accept my humble apologies.
Lütfen alçak gönüllü özrümü kabul et.
- Please accept my humble apologies.
Alçak gönüllü adam komşuları ile iyi geçiniyor.
- The humble man is getting along with his neighbors.