Ölüler dans etmedi. Onların ondan daha iyi yapacak bir şeyleri vardı.
- The dead did not dance. They had something better to do than that.
Bir diskoda dans etmeyi kayak yapmaktan daha fazla sever.
- She likes dancing in a disco better than skiing.
Hastanedeki hoş olmayan deneyimlerini telafi etmek için Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.
- To compensate for his unpleasant experiences in the hospital, Tom drank a little more than was good for him.
Onlar üç binden fazla denizciyi öldürdü
- They killed more than three thousand sailors.
Bağlantı için teşekkürler.
- Thank you for the link.
Bağış için teşekkürler.
- Thank you for the donation.
Yaşlı olanlar genç olanlara göre her zaman daha fazla bilmiyorlar.
- The older ones do not always know more than the younger ones.
Tom eskiye göre çok daha iyi yapıyor.
- Tom is doing much better than before.
It's bigger than I thought it was.