الإنجليزية - التركية
تعريف used by, or appropriated to, insane persons; as, an insane hospital في الإنجليزية التركية القاموس.
- insane
- {s} deli
Tom'un seni deli sanmasını istemiyorsun.
-You don't want Tom to think you're insane.
Delirmiş gibi davranıyor.
-He behaves as if he were insane.
- insane
- {s} delice
Bu kesinlikle delicedir.
-This is absolutely insane.
Bu delicesine zor bir dildir.
-This is an insanely hard language.
- insane
- (Tıp) Deli, çıldırmşı, bilinci bozulmuş
- insane
- {s} çıldırmış
- insane
- (Tıp) alyene
- insane
- kaçık
- insane
- akıl hastası
- insane
- kafadan kontak
ı'm ınsane(ben manyağım-kafadan kontağım-deLiyim...vs.).
- insane
- insane asylum tımarhane
- insane
- {s} delilere özgü
- insane
- {s} çılgın
Şu yaşlı adam çılgın olmalı.
-That old man must be insane.
- insane
- {s} anlamsız
- insane
- insanely delicesine
- insane
- cinnet
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف used by, or appropriated to, insane persons; as, an insane hospital في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- insane
used by, or appropriated to, insane persons; as, an insane hospital
الواصلة
used by, or ap·pro·pri·a·ted to, in·sane persons; as, an in·sane hos·pi·talالنطق
Resimler
المفضلات