الإنجليزية - التركية
تعريف used before epithets for emphasis في الإنجليزية التركية القاموس.
- you
- siz
Merhaba, siz Bay Ogawa mısınız?
-Hello, are you Mr Ogawa?
Siz insanları anlamıyorum.
-I don't see your point.
- you
- sen
Artık seni sevmiyorum.
-I no longer love you.
Artık seni sevmiyorum.
-I don't like you anymore.
- you
- {z} 1. sen; siz; sizler; seni; sizi; sana; size: Hey you! Come here! Hey sen, buraya gel! You children don't be late! Çocuklar, siz geç
- you
- genellemelerde kullanılır
- you
- sana
Bu kitabı sana vereceğim.
-I will give you this book.
Sana satranç oynamayı öğreteceğim.
-I will teach you to play chess.
- you
- sizi
Bu otobüs sizi müzeye götürecek.
-This bus will take you to the museum.
Sizinle yaşamayı seviyorum.
-I love living with you.
- you
- seni
Artık seni sevmiyorum.
-I no longer love you.
İstasyona giderken ben seni geçtim.
-I can beat you to the station.
- you
- size
İçmek için size ne alabilirim?
-What can I get you for drinking?
Size kuralları ihlal etmek için izin verilmez.
-You are not allowed to violate the rules.
- you
- sen; siz; sizler; seni; sizi; sana; size: Hey you! Come here! Hey sen, buraya gel! You children don't be late! Çocuklar, siz geç
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف used before epithets for emphasis في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- you
used before epithets for emphasis
الواصلة
used be·fore epithets for em·pha·sisالتركية النطق
yuzd bîfôr epıthets fôr emfısısالنطق
/ˈyo͞ozd bəˈfôr ˈepəˌᴛʜets ˈfôr ˈemfəsəs/ /ˈjuːzd bɪˈfɔːr ˈɛpəˌθɛts ˈfɔːr ˈɛmfəsəs/
Resimler
السابق
المفضلات