İhracaat sınırları aşan ticari bir etkinliktir.
- Exporting is a commercial activity which transcends borders.
Kent etkinlikle doluydu.
- The town was full of activity.
O, gönüllü faaliyetine kendini adamış.
- She devoted herself to the volunteer activity.
Öğrenme muhtemelen hemen hemen katıldığımız her faaliyette yer alır.
- Learning probably takes place in virtually every activity in which we take part.
Senin gözde etkinliğin nedir?
- What's your favorite activity?
Favori kış etkinliğin nedir?
- What's your favorite winter activity?
Tom hiçbir beyin aktivitesi işareti göstermiyor.
- Tom is showing no signs of brain activity.
Tatoeba, yalnızca imajını kötülemek ve faaliyetini aşağılamak isteyenleri işbirlikçi olarak kabul etmemeli.
- Tatoeba should not admit as collaborators those who only wish to denigrate its image and demean its activity.