The meaning of life is to be forgotten as if you never were.
- Yaşamın anlamı, sanki hiç yaşamamış gibi unutulmaktır.
The meaning of life is to be forgotten as if you never were.
- Yaşamın anlamı, sanki hiç yaşamamış gibi unutulmaktır.
The meaning of life is to be forgotten as if you never were.
- Yaşamın anlamı, sanki hiç yaşamamış gibi unutulmaktır.
I forgot to turn off the television before going to bed.
- Yatmadan önce televizyonu kapatmayı unuttum.
This fact must not be forgotten.
- Bu gerçek unutulmamalı.
Please don't forget to mail the letters.
- Lütfen mektupları postalamayı unutma.
Don't forget what I told you.
- Sana söylediklerimi unutma.
This cooking technique has passed into oblivion.
- Bu pişirme tekniği unutulmaya yüz tuttu.
He will think he has been completely forgotten.
- Tamamen unutulduğunu düşünecek.
Soon learnt, soon forgotten.
- Çabuk öğrenilirse, çabuk unutulur.