He forgot to give back my dictionary.
- Sözlüğümü geri vermeyi unuttu.
I forgot to turn off the television before going to sleep.
- Uyumadan önce televizyonu kapatmayı unuttum.
Please don't forget to post the letters.
- Lütfen mektupları postalamayı unutma.
How can I forget those days?
- Bu günleri nasıl unutabilirim?
I had forgotten how beautiful you are.
- Ne kadar güzel olduğunu unutmuştum.
Soon learnt, soon forgotten.
- Çabuk öğrenilirse, çabuk unutulur.