unutturma

listen to the pronunciation of unutturma
التركية - الإنجليزية
to forget
unut
forgot

He forgot to give back my dictionary. - Sözlüğümü geri vermeyi unuttu.

I forgot to turn off the television before going to sleep. - Uyumadan önce televizyonu kapatmayı unuttum.

unut
forget

Please don't forget to post the letters. - Lütfen mektupları postalamayı unutma.

How can I forget those days? - Bu günleri nasıl unutabilirim?

unutturmak
live down
unutturmak
efface
unut
disremember
unut
forgotten

I had forgotten how beautiful you are. - Ne kadar güzel olduğunu unutmuştum.

Soon learnt, soon forgotten. - Çabuk öğrenilirse, çabuk unutulur.

unutturmak
to cause to forget, to make (sb) forget
unutturmak
cause to forget
unutturmak
to cause (someone) to forget (someone, something)
التركية - التركية
Unutturmak işi
(Osmanlı Dönemi) TENSİYE
unutturmak
Unutmasına yol açmak veya unutmasını sağlamak: "Bu sırada, pek hayırlı bir hadise daha oldu ki, babama beni tamamıyla unutturdu."- Y. K. Karaosmanoğlu
unutturmak
Unutmasına yol açmak veya unutmasını sağlamak
unutturma
المفضلات