I want to forget her.
- Onu unutmak istiyorum.
He says he drinks to forget.
- O, unutmak için içtiğini söylüyor.
I forgot to turn off the television before going to sleep.
- Uyumadan önce televizyonu kapatmayı unuttum.
I forgot to turn off the television before going to bed.
- Yatmadan önce televizyonu kapatmayı unuttum.
Don't forget what I told you.
- Sana söylediklerimi unutma.
How can I forget those days?
- Bu günleri nasıl unutabilirim?
Keep in mind that you're not so young as you used to be.
- Önceki kadar genç olmadığını unutma.
You must keep in mind that she's much younger than you.
- Onun senden daha genç olduğunu unutmamalısın.
Soon learnt, soon forgotten.
- Çabuk öğrenilirse, çabuk unutulur.
The event was forgotten in progress of time.
- Zamanın ilerlemesiyle olay unutuldu.
Don't forget to send the letter.
- Mektubu göndermeyi unutma.
Please don't forget to mail the letters.
- Lütfen mektupları postalamayı unutma.