unter spannung stehend

listen to the pronunciation of unter spannung stehend
الإنجليزية - التركية

تعريف unter spannung stehend في الإنجليزية التركية القاموس.

alive
canlı

Biz aslanı canlı yakalamak zorundayız. - We've got to catch the lion alive.

Ben balığı canlı tutacağım. - I will keep the fish alive.

alive
{s} diri

O ölü mü yoksa diri mi? O ölü. - Is he alive or dead? He's dead.

Onlar onun ölü mü yoksa diri mi olup olmadığını söyleyemedi. - They could not tell whether he was dead or alive.

alive
{s} sağ

Tom silahlı çatışmadan sağ salim kaçtı. - Tom escaped the gun battle alive and well.

Yılan sağ mı yoksa ölü mü? - Is the snake alive or dead?

alive
{s} hayat dolu

Yer yaratıcı genç insanlarla hayat doluydu. - The place was alive with creative young people.

alive
hayatta olmak

Tom, hayatta olmak için kesinlikle şanslı. - Tom certainly is lucky to be alive.

Uyanık olmak hayatta olmaktır. - To be awake is to be alive.

alive
dirimli
alive
hareketli
alive
yaşam dolu
alive
{s} farkında

Ben tamamen tehlikenin farkındaydım. - I was fully alive to the danger.

Biz ne olduğunun farkındaydık. - We were alive to what was going on.

alive
şevkli
alive
alive with bees arı dolu
alive
{s} hayatta

Sen olmasaydın, o hâlâ hayatta olacaktı. - If it hadn't been for you, he would still be alive.

Onun yardımı olmasa, şu an hayatta olmam. - If it weren't for her help, I would not be alive now.

alive
{s} yaşayan

Filler bugün yaşayan en büyük kara hayvanlarıdır. - Elephants are the largest land animals alive today.

Yaşayan en uzun adam Carl'dır. - Carl is the tallest man alive.

alive
{s} elektrik yüklü
alive
sevinçli
alive
Man alive I argo Hey mübarek I
ألمانية - الإنجليزية
alive
live
unter spannung stehend
المفضلات