Onun kanıtlanmış yeteneğine güvenebilirsin.
- You can rely on his proven ability.
O, bilimsel olarak kanıtlanmış mı?
- Is that scientifically proven?
Bu, bilimsel olarak ispatlanmış mı?
- Has that been scientifically proven?
Onun bir hırsız olduğu ispatlandı.
- It was proved that he was a thief.
Kolomb dünyanın düz olmadığını ispatladı.
- Columbus proved that the world is not flat.
Koç kendini ispatladı.
- The coach has proven himself.
Tom'un suçu cinayet silahı olmadan ispatlanamadı.
- Tom's guilt could not be proven without the murder weapon.