unsurları

listen to the pronunciation of unsurları
التركية - الإنجليزية
elements
The bread and wine of the eucharist
plural form of element
The plural of element
Outdoor weather, such as wind or rain
The basic tenets of an area of knowledge
violent or severe weather (viewed as caused by the action of the four elements); "they felt the full fury of the elements
unsur
element

Relevance is a key element in communication. - İlgi, iletişimde anahtar bir unsurdur.

Wallowing is an important element of a good life in pigs. - Çamurda yuvarlanmak domuzlarda iyi bir yaşamın için önemli bir unsurudur.

unsur
{i} fact
unsur
moment
unsur
component
unsur
ingredient
unsur
vein
Seçilmiş Deniz Piyadeleri İhtiyat Unsurları
(Askeri) Selected Marine Corps Reserve
davanın maddi unsurları
(Hukuk) fact
dost birlik esas bilgi unsurları
(Askeri) essential elements of friendly information
faaliyet unsurları
(Askeri) agents of action
kozmik ışın ana unsurları
(Askeri) cosmic ray primaries
suç unsurları
criminal provisions
ulusal güç unsurları
(Askeri) elements of national power
unsur
element, component öğe, eleman
unsur
element, component
unsur
constituent
İstihbarat Veri Unsurları Onaylanmış Standartları
(Askeri) Intelligence Data Elements Authorized Standards
التركية - التركية

تعريف unsurları في التركية التركية القاموس.

UNSUR
(Hukuk) Eleman;birşeyin oluşumu için gerekli koşul veya parçalar;herhangi bir hukuki olayın ortaya çıkması için gerekli parçalar;örneğin,egemenlik devletin unsurlarından birisidir
UNSUR
(Osmanlı Dönemi) Umumdan ayrılan kısım
UNSUR
(Osmanlı Dönemi) Tam olan şeyin her bir parçaları
UNSUR
(Osmanlı Dönemi) Kimyevî maddeden her biri. Mürekkeb cisimlerde bulunan basit maddelerin her birisi
UNSUR
(Osmanlı Dönemi) Madde, esas, kök. Element
Unsur
uzuv
unsur
(Osmanlı Dönemi) birşeyin parçası; kök, esas madde, element
unsur
Öge, ilke, uknum, eleman
unsur
Öge, ilke, uknum, eleman: "Hiçbir millet, milletimizden daha çok yabancı unsurların inanç ve âdetlerine riayet etmemiştir."- Atatürk
unsurları
المفضلات