unsterblich

listen to the pronunciation of unsterblich
ألمانية - التركية
olumsuz
{'unşterplih} ölümsüz
ımmortal
olumsuz varlık
ölmez
الإنجليزية - التركية

تعريف unsterblich في الإنجليزية التركية القاموس.

immortal
ölümsüz

Bir insanın vücudu ölür, ama ruhu ölümsüzdür. - A man's body dies, but his soul is immortal.

Pazar öğleden sonra yağmurlu bir günde kendileriyle ilgili ne yapacaklarını bilmeyen milyonlarca insan ölümsüzlük için can atıyorlar. - Millions long for immortality who do not know what to do with themselves on a rainy Sunday afternoon.

immortal
{i} ölümsüz varlık
immortal
baki
immortal
daim
deathless
baki
undying
sonsuz

Sen benim sonsuz sadakatime sahipsin, Kaptan. - You have my undying loyalty, Captain.

Tom ona duyduğu ölümsüz aşkın bir simgesi olarak Mary'ye bir sonsuzluk yüzüğü satın aldı. - Tom bought an eternity ring for Mary, as a token of his undying love for her.

deathless
{s} ölümsüz
deathless
(sıfat) ölümsüz
deathlessly
ölümsüz bir şekilde
immortal
{s} ebedi
immortal
{s} sonsuz

Tek başına değişim, sürekli, sonsuz ve ölümsüzdür. - Change alone is eternal, perpetual, immortal.

Sonsuza dek ölümsüz olacağım. - I will forever be immortal.

immortal
(isim) ölümsüz varlık
immortal
{s} ölmez
undying
nihayetsiz
ألمانية - الإنجليزية