الإنجليزية - التركية
تعريف unrestrained; fierce; mettlesome; spirited في الإنجليزية التركية القاموس.
- fiery
- ateşli
Bu hususta ateşli bir tartışma yaşadık.
-We had a fiery debate in this respect.
Anne'in kızıl saçları ve ateşli bir öfkesi vardı.
-Anne had red hair and a fiery temper.
- fiery
- galeyana getiren
- fiery
- çabuk öfkelenen
- fiery
- coşkun
- fiery
- coşturucu
- fiery
- ateşten
- fiery
- kızgın
- fiery
- ateş gibi/ateşli
- fiery
- {s} parlayan
- fiery
- {s} yanıcı
- fiery
- {s} ateş gibi
- fiery
- {s} kıpkırmızı
- fiery
- ateş kesilmiş
- fiery
- {s} çabuk öfkelenen, barut gibi
- fiery
- tutuşabilir
- fiery
- (sıfat) ateşli, ateş gibi, kızgın, atılgan, kıpkırmızı, parlayan, yanıcı, ateşlenmiş
- fiery
- harareti olan
- fiery
- {s} ateşli, şehvet dolu
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف unrestrained; fierce; mettlesome; spirited في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- fiery
unrestrained; fierce; mettlesome; spirited
الواصلة
unrestrained; fierce; mettlesome; spi·ri·tedالنطق
Resimler
السابق
المفضلات