تعريف units في الإنجليزية التركية القاموس.
- (Nükleer Bilimler) birimler
Isıtma birimleri çalışmıyor.
- The heating units aren't working.
Şirket para kaybeden bazı birimlerin satmaya karar verdi.
- The company has decided to sell some of its money-losing units.
- birler
- donanım
- (Matematik) birler basamağı
- basamağı
- üniteler
- (Bilgisayar) birim
Şirket para kaybeden bazı birimlerin satmaya karar verdi.
- The company has decided to sell some of its money-losing units.
Sözcük grupları sözdizimsel birimlerdir.
- Phrases are syntactical units.
- (Bilgisayar) ölçü birimi
- birimleri
Şirket para kaybeden bazı birimlerin satmaya karar verdi.
- The company has decided to sell some of its money-losing units.
Isıtma birimleri çalışmıyor.
- The heating units aren't working.
- unit
- ünite
Bütün üniteyi değiştirmemiz gerekiyor.
- We need to replace the whole unit.
Hastane yoğun bakım ünitesine girebilen ziyaretçi sayısını kısıtlıyor.
- The hospital restricts the number of visitors who can enter the intensive care unit.
- unit
- {i} birim
Bir parsek bir astronomik birimin bir arksaniyelik bir dereceye karşılık geldiği mesafedir.
- One parsec is the distance at which one astronomical unit subtends an angle of one arcsecond.
Fahrenheit, termometreyi bulan Alman bir mucittir. Aynı zamanda onun ismi bir sıcaklık birimine verilmiştir.
- Fahrenheit is a German inventor who invented the thermometer. At the same time, his name is given to a unit of temperature.
- units position
- virgül konumu
- units digit
- birler basamağı
- units and measurements
- (Nükleer Bilimler) (USA) birimler ve ölçüleri komisyonu
- units id
- (Bilgisayar) birim no
- units in stock
- (Bilgisayar) stoktaki birim miktarı
- units in stock
- (Bilgisayar) stoktaki birimler
- units on hand
- (Bilgisayar) eldeki birimler
- units on order
- (Bilgisayar) siparişteki birimler
- units on order
- (Bilgisayar) siparişteki birim
- units ordered
- (Bilgisayar) sipariş edilen miktar
- units position
- virgul konumu
- units received
- (Bilgisayar) alınan miktar
- units/picture
- (Bilgisayar) birim/resim
- unit
- {i} bütünlük
- unit
- (Argo) ev
- unit
- birlik
Konuşmasındaki ana fikir birlikti.
- The main idea in his speech was unity.
Birleşmiş Milletler, anlaşmazlığa müdahale etmek için birlik gönderdi.
- The United Nations sent troops to intervene in the conflict.
- currency units
- (Ticaret) para birimleri
- intensive care units
- (Tıp) yoğun bakım birimleri
- unit
- en küçük tam sayı
- unit
- tertibat
- unit
- (Argo) daire
- unit
- eleman
- unit
- (Eğitim) puan (üniversitede)
- whole units
- bütün üniteler
- standard units
- standart birimler
- unit
- tek basamaklı sayı
- unit
- takım
Tim Howard 2014 yılında Amerika Birleşik Devletleri milli takımının kalecisiydi.
- Tim Howard was the goalkeeper for the United States national team in 2014.
Manchester United, hem Premier League'de hem de İngiltere'de en başarılı takımlardan biridir.
- Manchester United is one of the most successful teams in both the Premier League and England.
- unit
- eşya
- unit
- parça
İskoçya Birleşik Krallığın parçasıdır.
- Scotland is part of the United Kingdom.
Tom Hawaii'nin ABD'nin bir parçası olduğunu bilmiyordu.
- Tom didn't know that Hawaii was part of the United States.
- atomic units
- atomik birimler
- dwelling divided into two units
- konut iki ünite ayrıldı
- equivalent units
- eşdeğer birimler
- hypertape units
- hiperteyp birimleri
- load units
- (Cep telefonu) Kontör yüklemek
Now through our online services center, you can load units using your 3d secure password.
- sequential access units
- sirasal erişim birimleri
- absolute system of electrical units
- elektrik birimlerinin mutlak sistemi
- absolute units
- (Fizik) temel kütle
- air landed units
- (Askeri) HAVADAN İNDİRİLEN BİRLİKLER: Bir hava indirme harekatında; hava indirme birliklerinden ayrı olarak, tayyarelerle taşınıp yere indirilen birlikler
- air transported units
- (Askeri) HAVADAN TAŞINAN BİRLİKLER, HAVADAN İNDİRİLEN BİRLİKLER: Bak. "air transportable units"
- airborne units
- (Askeri) HAVA İNDİRME BİRLİKLERİ: Esas itibariyle, havadan hücum indirmeleri yapacak şekilde teşkil edilip eğitilmiş birlikler
- airborne units
- (Askeri) hava indirme birlikleri
- army reserve units
- (Askeri) KARA ORDUSU MÜŞEKKEL İHTİYAT BİRLİKLERİ: İhtiyat asli teşkilleri kadrosunun kara ordusu müşekkel ihtiyat kısmı tarafından tesis ve birlik sefer görevine göre öncelikle teşkil edilen muharebe ve hizmet tipi birlikler
- available allocation units
- kullanılabilir yerleşim birimi
- basement rock units
- (Jeoloji) temel kaya birimleri
- border units
- (Askeri) Sınır birlikleri
- combat service support units
- (Askeri) Muharebe hizmet desteği birlikleri
- commando units
- (Askeri) Komando birlikleri
- corollary units
- (Askeri) İHTİYAT HAVA İHTİSAS BİRLİKLERİ: Uzatılmış faal görevde olmayan ihtiyat personelden oluşan ve normal olarak hazar kuvveti halinde ve Hava kuvvetleri TM kadrosuna ya da kuruluş dışı özel kadroya göre oluşturulan ABD Hava İhtiyat Birlikleri. Bu birlikler, başlıca hava komutanlıklarından birinin kuruluşuna ve Muvazzaf bir Hava Kuvveti Birliğinin emrine verilirler
- decentralization of units
- (Askeri) BİRLİKLERE HAREKET SERBESTLİĞİ TANINMASI
- defective units
- (Ticaret) defolu mallar
- defective units
- (Ticaret) kusurlu mallar
- director of treatment units
- (Ticaret) arıtma tesisleri müdürü
- distillation units
- (Askeri) SU ARITMA CİHAZLARI: Tabii yeraltı ve yerüstü sularını içilebilir hale getiren cihazlar
- duty with troop units
- (Askeri) Kıta hizmeti
- emission reduction units
- emisyon indirim birimi
- feature sizing units
- (Bilgisayar) özellik boyutlandırma birimi
- field type units
- (Askeri) SAHRA TİPİ BİRLİKLER: Normal olarak bir sahra ordusunun bir kısmı olan ve tümen kuruluşuna dahil bulunan kadro birlikleriyle tümen kuruluşunda olmayan kadro birlikleri. Çoğu hallerde Kara Kuvvetlerince kullanılışları bakımından sahra tipi birlik olarak sınıflandırılan diğer birliklerde bu gruba girer. Sahra tipi birliklere ait teşkilat ve malzeme kadrolarının hazırlanmasından Ordu Eğitim Hizmeti sorumludur
- fixed gendarmarie units
- (Askeri) Sabit jabdarma birlikleri
- gravity units
- gravite birimleri (gal, mgal gibi)
- heavy units
- ağır parçalar
- international system of units
- (Nükleer Bilimler) Uluslararası birimler sistemi
- jungle canopy to locate guerrilla units
- (Askeri) Gerilla birliklerinin tesbiti için
- lead time units
- (Bilgisayar) ilk tarih birimleri
- linear units
- uzunluk birimleri
- m.k.s. system of units
- m.k.s. birimler sistemi (kütle biriminin kg, uzunluk biriminin m ve zaman biriminin sn olduğu birimler sistemi)
- mobilization base units
- (Askeri) seferberlik üs birlikleri
- mobilization base units
- (Askeri) SEFERBERLİK ÜS BİRLİKLERİ: Seferde Kara ordusunun seferberlik ve eğitim üssünü genişletmek maksadıyla seçilmiş, ihtiyat asli teşkillerine mensup, bazı birlikler
- nomenclature of units for territorial statistics
- (Avrupa Birliği) (NUTS) İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması
- number of required track spacings; number of search and rescue units (SRUs)
- (Askeri) gerekli yol aralığı sayısı; arama ve kurtarma birliklerinin sayısı (SRUs)
- number of transfer units
- (Gıda) aktarım birimi sayısı
- organized reserve corps units
- (Askeri) organize ihtiyat birlikleri
- organized reserve corps units
- (Askeri) MÜŞEKKEL İHTİYAT BİRLİKLERİ: Bu birlikler şu üç sınıfa ayrılır: a. Tam subay veya erat kadrosu ile teşkil edilen muharebe ve hizmet birlikleri b. Genellikle, tam subay ve hizmet çekirdek kadrosu ile teşkil edilen muharebe ve hizmet birlikleri. c. Genellikle, yalnız tam subay kadrosu ile teşkil edilen muharebe ve hizmet birlikleri. Buna şimdi (Army Reserve Units) denilmektedir
- peripheral units
- çevre üniteleri
- scarwaf engineer units
- (Askeri) HAVA KUVVETLERİ İSTİHKAM KUVVETLERİ
- seaborne units
- (Askeri) DENİZDE BULUNAN ÜNİTELER (DZ.): Bak. "seaborne"
- sequential access units
- sırasal erişim birimleri
- share units
- (Ticaret) hisse birimleri
- speed units
- (Bilgisayar) hız birimleri
- standard advanced base units
- (Askeri) STANDART İLERİ ÜS BİRLİKLERİ: İleri üs birlikleri halinde vazife görmek üzere teşkil edilen ve ileri deniz üslerinin tesisinde kullanılan özel görev unsurlarını da içeri alan personel ve malzeme. Bu gibi ileri üs birlikleri denizaşırı bölgelerde onarım üsleri, ikmal depoları, hava meydanları, hava üsleri veya diğer deniz kıyı tesislerini kurarlar. Bak. functional component" (Not ABD Savunma Kurulu tanımı "deniz kıyı tesisleri" ile biter)
- system of units of measurement
- olcum birimleri sistemi
- termination units
- sonlandırma üniteleri
- territorial units
- (Askeri) ÖZEL BÖLGE BİRLİKLERİ, TERİTORYAL BİRLİKLERİ: Esas itibariyle, A. B. D. özel bölgelerinden veya A. B. D. dış topraklarından gelen personel ile teşkil edilmiş birlikler
- total allocation units
- toplam yerleşim birimi
- total allocation units
- Toplam Ayırma Birimi
- total units
- (Bilgisayar) toplam birimler
- troop carrier units
- (Askeri) HAVA KITA NAKLİYE BİRLİKLERİ: Kıta ve ikmal maddelerini muharebe yerine nakletmek, hasta ve yaralılar ile kıta ve harp malzemesinin tahliyesinde kullanılmak üzere teşkil edilen hava birlikleri
- troop carrier units
- (Askeri) hava kıta nakliye birlikleri
- unit
- puvan unit of measurement ölçü birimi
- unit
- {i} öğe
- unit
- {i} tertibat: heating unit ısıtma tertibatı
- unit
- birim/ünite
- unit
- bir
Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkentidir.
- Washington is the capital of the United States.
1860'ta Lincoln, Amerika Birleşik Devletleri başkanlığına seçildi.
- In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
- unit
- fert
- unit
- belirli bir miktar
- unit
- {i} (üniversitede) puan
- unit
- (Tıp) Tek şey
- unit
- vahit
- unit
- kurala göre düzenlenmiş birim
- unit
- {i} ask. birlik
- unit
- {i} birim: unit of measurement ölçü birimi
- unit
- heating unit ısnma tertibatı
- unit
- (Askeri) BİRİM: Kripto sisteminde; kripto alma ile kripto açma için tek bir vasıta olarak ele alınan müşterek birim. Ayrıca bak "organization"