Ben bunu şanssız buluyorum. - I do find that unfortunate.
Ben bunu şanssız buluyorum.
I do find that unfortunate.
Evde şanssız bir kaza vardı. - There was an unfortunate incident at home.
Evde şanssız bir kaza vardı.
There was an unfortunate incident at home.
Hayır, ne yazık ki; aksine. - No, unfortunately; on the contrary.
Hayır, ne yazık ki; aksine.
No, unfortunately; on the contrary.