under cover; screened; sheltered; not exposed; hidden

listen to the pronunciation of under cover; screened; sheltered; not exposed; hidden
الإنجليزية - التركية

تعريف under cover; screened; sheltered; not exposed; hidden في الإنجليزية التركية القاموس.

covered
örtülü

Karlarla örtülü şu dağa bak. - Look at that mountain which is covered with snow.

Dünya yüzeyinin üçte ikisi su ile örtülüdür. - Two-thirds of the earth's surface is covered with water.

covered
{s} kapatılmış
covered
(Askeri) KAPALI, ÖRTÜLÜ, MESTUR: Bknz. "cover" ve "exposed"
covered
{s} kaplanmış

Karısının yeşil noktalarla kaplanmış yüzünü görünce kalp krizi geçirdi. Katil salatalığın bir kurbanı daha! - Seeing the face of his wife covered in green spots, he had a heart attack. Yet another victim of the killer cucumber!

Zemin kanla kaplanmıştı. - The floor was covered with blood.

covered
kaplanmak
covered
(Dilbilim) dar
covered
kapaklı
covered
kapanmak
covered
(Ticaret) karşılığı olan
covered
(Ticaret) güvenceli
covered
kapağı olan
covered
(Ticaret) açık değil
covered
kapsa(mak)
covered
{s} saklı
covered
{s} kapalı
covered
kapsa

Kaza hasarları garanti kapsamında değildir. - Accidental damage isn't covered by the warranty.

Tom artık ebeveynlerinin sağlık sigortası kapsamında değil. - Tom is no longer covered by his parents' health insurance.

covered
{s} kaplı

Hayvanların derisi kıllarla kaplı. - The skin of animals is covered with hair.

Tepe karla kaplı olurdu. - The hill used to be covered in snow.

الإنجليزية - الإنجليزية
covered
under cover; screened; sheltered; not exposed; hidden
المفضلات