Tom özellikle konuşkan hissetmiyordu.
- Tom wasn't feeling particularly talkative.
Ben özellikle onu sevmiyorum.
- I don't particularly like her.
Ben özellikle bir yere gitmek istemiyorum.
- I don't want to go anywhere in particular.
Ben özellikle bu canlı portreden memnunum.
- I am pleased with this vivid portrait in particular.