الإنجليزية - التركية
تعريف und hier vor allem في الإنجليزية التركية القاموس.
- particularly
- özellikle
Tom'un özellikle yakışıklı olduğunu sanmıyorum.
-I don't think Tom is particularly handsome.
Bu tür müziğe özellikle düşkün değilim.
-I'm not particularly keen on this kind of music.
- particularly
- bilhassa
- in particular
- özellikle
Özellikle bir şiiri hatırlıyorum.
-I remember one poem in particular.
Ben özellikle bir yere gitmek istemiyorum.
-I don't want to go anywhere in particular.
- in particular
- bilhassa
- particularly
- özel olarak
- particularly
- z. özellikle
- particularly
- ayrıntılı olarak
- particularly
- tek tek
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف und hier vor allem في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- especially /esp./
- particularly
- in particular