unconfined; not restrained; unrestricted

listen to the pronunciation of unconfined; not restrained; unrestricted
الإنجليزية - التركية

تعريف unconfined; not restrained; unrestricted في الإنجليزية التركية القاموس.

unlimited
{s} sınırsız

Hiçbir kaynak sınırsız değildir. - No supply is unlimited.

Eurail geçişi, Avrupa'da sınırsız seyahat imkanı sağlar. - The Eurail pass allows for unlimited travel inside Europe.

unlimited
sınır tanımayan
unlimited
limitsiz
unlimited
kayıtsız
unlimited
sayısız
unlimited
{s} sınırlanmamış
unlimited
sonsuz
unlimited
bağlı olmayan
unlimited
kısıtsız
unlimited
{s} kısıtlamasız
unlimited
{s} şartsız
الإنجليزية - الإنجليزية
unlimited
unconfined; not restrained; unrestricted
المفضلات