Dayım bizim için yeni bir TV seti getirdi.
- My uncle brought a new TV set for us.
Dayım ona bir hediye verdi.
- My uncle gave him a present.
Amcamın cadde boyunca bir mağazası var.
- My uncle has a store along the street.
Amcamın üç çocuğu var.
- My uncle has three children.
Halam ve eniştemi ziyaret ettiğimde tekerlekli karyolada uyurdum.
- I used to sleep in a trundle bed when I would visit my aunt and uncle.
Eniştem bana bu kol saatini verdi.
- My uncle gave me this watch.
Tom ve John gerçekten benim amcalarım değiller.
- Tom and John aren't really my uncles.
Keşke amcalarım milyoner olsaydı!
- If only my uncles were millionaires!