Saygısızlık etmek istemedim.
- I didn't mean to be disrespectful.
O gördüğüm kadınlara karşı en saygısız tutuma sahip.
- He has the most disrespectful attitude towards women I've ever seen.
Tom'un söylediği şey kabaydı.
- What Tom said was disrespectful.
Söylediğin şey nezaketsizdi.
- What you said was disrespectful.
Bazı insanlar nezaketsiz şeyler yapıyor.
- Some people are doing disrespectful things.