Benzerlik olağanüstü.
- The resemblance is uncanny.
Bu olay oldukça esrarengiz.
- This incident is quite uncanny.
Bu iki erkek arasındaki benzerlik esrarengiz.
- The resemblance between these two men is uncanny.
O, Marilyn Monroe'ya acayip bir benzerlik taşımaktadır.
- She bears an uncanny resemblance to Marilyn Monroe.
He bore an uncanny resemblance to the dead sailor.