Tom edepsiz, değil mi?
- Tom is shameless, isn't he?
Utanmaz bir yalancı gülümseyerek konuşur.
- A shameless liar speaks smilingly.
O, sahte arkadaşlar ve utanmaz kadınlarla çevrili bir masada oturuyor.
- He sits at a table, surrounded by false friends and shameless women.