The leader gave up the plan in despair.
- Lider umutsuzluk içinde plandan vazgeçti.
To hope is better than to despair.
- Umutlanmak umutsuzluktan iyidir.
Desperation has led him to risk his life.
- Umutsuzluk, hayatını tehlikeye atmasına neden oldu.
It was an act of desperation.
- O bir umutsuzluk eylemiydi.