umum

listen to the pronunciation of umum
التركية - الإنجليزية
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Umumi olmak. Hep, bütün, cümle, herkes
Herkes, halk, ahali
Bütün, hep, tüm, kamu: "Onun umum kumandanlığı, boş çöller içinde bedevi şeyhlerine verilen fahri paşalıklar gibi bir şey idi."- F. R. Atay
Bütün, hep, tüm, kamu
Herkes, halk, ahali: "Üçü de kısa bir boyun kırışıyla umumu selamladılar."- P. Safa
umûm
(Osmanlı Dönemi) hep, bütün, cümle, herkes
umum müdür
Genel müdür
umum müdürlük
Genel müdürlük
umum
المفضلات