I think it's highly unlikely that we'll ever get any help from the national government.
- Ben, ulusal hükümetten herhangi bir yardım almamızın çok olası olmadığını düşünüyorum.
Sea Day is one of the Japanese national holidays celebrated on the third Monday in July.
- Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir.
The Japanese fiscal authorities are weighing measures to restore public confidence in their economic management.
- Japon mali otoriteleri ekonomik yönetimlerinde ulusal güveni yenilemek için önlemleri tartıyorlar.
This national treasure can be seen by the public only once a year.
- Bu ulusal hazine yılda yalnızca bir kez halk tarafından görülebilir.
The Yosemite national park is one of the most beautiful places on Earth.
- Yosemite Ulusal Parkı dünyadaki en güzel yerlerden biridir.
The Death Valley National Park is known for its dark skies.
- Death Valley Ulusal Parkı, karanlık gökyüzü ile tanınır.
Estonia has its own hymn.
- Estonya'nın kendi ulusal marşı vardır.