ultimate cause

listen to the pronunciation of ultimate cause
الإنجليزية - التركية
(Felsefe) Nihaî sebep, asıl sebep, bir olaya veya olguya doğrudan etki yerine nedensellik olarak en başta etkiyen sebep. Örn: Trafik kazasında ölen bir yayanın ölümünün fiilî sebebi (proximate cause) arabanın çarpması sonucu geçirdiği iç kanamadır, ancak nihaî ya da asıl sebep aracın sürücüsünün uyuklamasıdır. (bkz. proximate cause)
ultimate cause

    الواصلة

    ul·ti·mate cause

    التركية النطق

    ʌltımıt kôz

    النطق

    /ˈəltəmət ˈkôz/ /ˈʌltəmət ˈkɔːz/
المفضلات