Tom gizli bir butona bastı.
- Tom pressed a hidden button.
Her yerde gizli kameralar vardı.
- There were hidden cameras everywhere.
Tom mağarada neyin saklı olduğunu biliyordu.
- Tom knew what was hidden in the cave.
Tom'un arkasında saklı bir şeyi var.
- Tom has something hidden behind his back.
Şimdi, dağ bulutlar tarafından gizlenmiştir.
- Now the mountain is hidden by the clouds.
Güneş ayın gölgesine gizlenmişti.
- The sun was hidden in the moon's shadow.
Kedi çalıların içinde gizlenmiş yatıyordu.
- The cat lay hidden in the bushes.
Güneş ayın gölgesine gizlenmişti.
- The sun was hidden in the moon's shadow.