He elbowed me in the ribs. - O, kaburgalarıma dirsek vurdu.
He elbowed me in the ribs.
O, kaburgalarıma dirsek vurdu.
Nancy put her elbows on her knees. - Nancy dirseklerini dizlerinin üstüne koydu.
Nancy put her elbows on her knees.
Nancy dirseklerini dizlerinin üstüne koydu.