uğrayan

listen to the pronunciation of uğrayan
التركية - الإنجليزية
who suffered
calling at
uğra
pop in

I'll pop in tomorrow morning. - Yarın sabah uğrayacağım.

I think I'll pop in on Tom and see how he's doing. - Sanırım Tom'a uğrayacağım ve onun nasıl olduğunu göreceğim.

uğra
call on

You had better make sure that he is at home, before you call on him. - Ona uğramadan önce onun evde olup olmadığından emin olsan iyi olur.

Do you mind if I call on you sometime? No, not at all. - Bazen sana uğramamın bir sakıncası var mı? Hayır, hiç.

başarısızlığa uğrayan politikacı
also-ran
başkalaşıma uğrayan
metamorphic
değişikliğe uğrayan
vicissitudinous
dumura uğrayan organ
rudiment
dumura uğrayan organın kalıntısı
vestige
geçerken uğrayan
transient
haksızlığa uğrayan kimse
wronged
herkesin eleştirisine uğrayan kişi
aunt sally
sekteye uğrayan
standstill
uğra
flour sprinkled on dough (to keep it from sticking to one's hands while one kneads it)
zarara uğrayan çıkarlar
(Hukuk) prejudiced interests
التركية - التركية

تعريف uğrayan في التركية التركية القاموس.

uğra
Yufka açılırken hamurun tahtaya yapışmaması için serpilen kalın un
uğra
Ekmek yapılırken, hamurun açılması için yanına konulan un
uğrayan
المفضلات