uğraş(mak)

listen to the pronunciation of uğraş(mak)
التركية - الإنجليزية
coping with
taking the bull by the horns
uğraş
deal

Her boss is hard to deal with. - Onun patronu ile uğraşmak zordur.

Cancer patients often have to deal with debilitating bouts of nausea. - Kanser hastaları sıklıkla bulantı nöbetlerini azaltmakla uğraşmak zorundadır.

uğraş
endeavour [Brit.]
uğraş
occupation, work
uğraş
employment
uğraş
profession, occupation, pursuit; struggle, fight
uğraş
profession

I love dealing with professionals. - Profesyonellerle uğraşmayı seviyorum.

uğraş
avocation
uğraş
struggle

He solved the problem in five minutes that I had struggled with for two hours. - Benim iki saat uğraştığım problemi beş dakikada çözdü.

We struggled with it for a while. - Bir süre boyunca onunla uğraştık.

uğraş
tug
uğraş
engagement
uğraş
exertion
uğraş
occupation
uğraş
toil
uğraş
striving, struggle, endeavor, strong and determined effort or exertion
uğraş
endeavor

I wish you the best of luck in your next endeavor. - Bir sonraki uğraşında sana iyi şanslar diliyorum.

uğraş
resource
uğraş
wrestle
uğraş
(Hukuk) (iş veya mesleği kapsar) occupation
boşuna uğraş
Sisyphean task
boşuna uğraş
Sisyphean labor
profesyonel uğraş
(Hukuk) (lar) professional occupation
التركية - التركية

تعريف uğraş(mak) في التركية التركية القاموس.

uğraş
Bir insanın yaptığı iş veya meslek, meşguliyet
uğraş
Bir güçlüğü yenmek için gösterilen sürekli çaba, mücadele
uğraş(mak)
المفضلات