uçuk

listen to the pronunciation of uçuk
التركية - الإنجليزية
التركية - التركية
Hafif, belirsiz
Uçmuş, soluk: "Parasızın yürüyüşü sürtük, gözleri süzük, rengi uçuk, sesi bozuktur."- R. H. Karay
çılgınca, hayal ürünü, ilginç anlamında kullanılan söz
Açık (renk)
Hafif, belirsiz: "Ruhsar Hanım uçuk bir gülümsemeyle kapıya süzüldü gitti, birkaç saat içinde birkaç yıl daha yaşlanıvermiş kadıncağız."- A. İlhan
Genellikle ateşli hastalıklar, ruhsal bunalımlar sonucu deride fiskeler durumunda beliren kabarcık
Açık (renk): "Uçuk siyah renkli çarşaf pelerinin önü açık..."- P. Safa
Uçmuş, soluk
cahit uçuk
Türk ikizleri, Gümüş Kanat, Cepteki Yavrular gibi çocuk kitaplarıyla tanınmış kadın yazarımız
uçuk
المفضلات