Lindbergh's solo nonstop transatlantic flight was a remarkable accomplishment.
- Lindbergh'in tek başına sürekli transatlantik uçuşu kayda değer bir başarıydı.
Is there a flight in the afternoon?
- Öğleden sonra uçuş var mı?
There were a lot of annoying insects flying around.
- Etrafta uçuşan bir sürü can sıkıcı böcekler vardı.
There are sparks flying out of the electric socket.
- Elektrik prizinden uçuşan kıvılcımlar var.
If it hadn't been for Lindbergh's luck and his knowledge of flying, he could never have succeeded in crossing the Atlantic.
- Lindbergh'in şansı ve uçuş bilgisi olmasaydı, Atlantiği geçmeyi asla başaramazdı.
The cost of flying overseas has risen with the cost of fuel.
- Yakıt maliyetinden dolayı deniz aşırı ülkelere uçuş maliyet arttı.
NASA says three of 22 space missions that carried generators similar to Galileo's ended in accidents.
- NASA Galileo'nunkine benzeyen jeneratörler taşıyan 22 uzay uçuşunun üçünün kazayla sonuçlandığını söylüyor.
Hopefully they don't delay my flight like the others.
- Umarım onlar diğerleri gibi uçuşumu geciktirmezler.
I hope you enjoy your flight.
- Umarım uçuşunu beğenirsin.