There's a bomb on board!
- Uçakta bir bomba var!
The plane had five hundred passengers on board.
- Uçakta bulunan beş yüz yolcu vardı.
The airplane flies at a speed of five hundred kilometers per hour.
- Uçak saatte beş yüz kilometre hızla uçar.
If I go by air one more time, I'll have flown in an airplane five times.
- Ben bir kez daha hava yoluyla gidersem uçakta beş kez uçmuş olurum.
Tom likes making paper aeroplanes.
- Tom kağıt uçak yapmaktan hoşlanır.
The aeroplane must carry some spare fuel.
- Uçak biraz yedek yakıt taşımalıdır.
How many aircraft carriers does the US Navy have?
- Amerikan donanmasında kaç tane uçak gemisi var?
This aircraft company deals with freight only.
- Bu uçak şirketi sadece nakliye ile ilgilenir.
It's a miracle he wasn't killed in the plane crash.
- Onun uçak kazasında ölmemiş olması bir mucize.
The plane took off on time.
- Uçak zamanında kalktı.
The aeroplane landed safely.
- Uçak güvenli bir şekilde indi.
The aeroplane must carry some spare fuel.
- Uçak biraz yedek yakıt taşımalıdır.