uçağa

listen to the pronunciation of uçağa
التركية - الإنجليزية
aboard

Ladies and gentlemen, welcome aboard. - Bayanlar ve baylar, uçağa hoş geldiniz.

on board

She waved at me before she got on board the plane. - O, uçağa binmeden önce bana el salladı.

They stepped on board the airplane. - Onlar uçağa ayak bastılar.

uçak
airplane

The airplane flies at a speed of five hundred kilometers per hour. - Uçak saatte beş yüz kilometre hızla uçar.

The airplane took off on time. - Uçak zamanında kalktı.

uçak
{i} aeroplane

The aeroplane landed safely. - Uçak güvenli bir şekilde indi.

The aeroplane must carry some spare fuel. - Uçak biraz yedek yakıt taşımalıdır.

uçak
aircraft

How many aircraft carriers does the US Navy have? - Amerikan donanmasında kaç tane uçak gemisi var?

My friend is studying aircraft engineering. - Arkadaşım uçak mühendisliğinde okuyor.

uçak
{i} plane

It's a miracle he wasn't killed in the plane crash. - Onun uçak kazasında ölmemiş olması bir mucize.

How many hours does it take to go to Okinawa by plane? - Okinawa'ya uçakla gitmek kaç saat sürer?

uçağa bindirmek
enplane
uçağa bindirmek
emplane
uçağa bindirmek
embark
uçağa binmek
enplane
uçağa binmek
emplane
uçağa binmek
embark
uçağa binmeyi seven
air minded
uçağa ne zaman bineceğiz
When does boarding begin
uçağa yanaştırılan körüklü yol
gangway
uçağa yüklemek
emplane
uçağa yüklemek
enplane
uçağa yüklemek
embark
uçak
{i} craft
Uçak
fixed-wing aircraft
uçak
airbus
uçak
crafts
uçak
aircon
uçak
aircrafts
inişte uçağa işaret veren pist görevlisi
batsman
uçak
aeroplane, plane, airbus, aircraft, craft, airplane
uçak
airship
uçak
kite
uçak
aero

The aeroplane landed safely. - Uçak güvenli bir şekilde indi.

Tom likes making paper aeroplanes. - Tom kağıt uçak yapmaktan hoşlanır.

التركية - التركية

تعريف uçağa في التركية التركية القاموس.

Uçak
(Hukuk) TAYYARE
Uçak
demir kuş
uçak
Kanatlarının altına havanın yaptığı basınç yardımıyla yükselip ilerleyebilen motorlu hava taşıtı, tayyare
uçak
(Osmanlı Dönemi) tayyâre
uçağa
المفضلات