تعريف type- في الإنجليزية التركية القاموس.
- <span class="word-self">Typespan>
- tür
O tür tapınak bütün Orta Doğuyu, özellikle Mısır'ı etkiledi.
- That type of temple influenced all of the Middle East, mainly Egypt.
Bu tür evi sevmiyorum.
- I don't like this type of house.
- <span class="word-self">typespan>
- Yazmak
Onun görevi bütün mektupları yazmaktı.
- Her job was to type all the letters.
- <span class="word-self">typespan>
- {i} cins
Fabrika, yeni cins bir araba üretiyor.
- The factory is producing a new type of car.
- <span class="word-self">typespan>
- {i} tip
Şu iyilik timsali tiplere dayanamam.
- I can't stand those goody-goody types.
Bu tip evden hoşlanmıyorum.
- I don't like this type of house.
- <span class="word-self">typespan>
- örnek
Öğretmen beklenen cevabın türünü netleştirmek için tahtada bir örnek gösterebilir.
- The teacher can show an example on the blackboard to clarify the type of answer expected.
- <span class="word-self">typespan>
- çeşit
Her çeşit sosyalleşme bir yalana gereksinim duyar.
- Every type of socialization requires a lie.
Spätzle bir çeşit alman pastasıdır.
- Spätzle are a type of German pasta.
- <span class="word-self">typespan>
- tür ( metin, sayı, tarih )
- <span class="word-self">typespan>
- {i} sembol
- <span class="word-self">typespan>
- (fiil) daktilo ile yazmak
- <span class="word-self">typespan>
- {i} 1. çeşit, cins, tür, tip: The three of them are different types of people. Üçü de üç ayrı tip insan. of the classic type klasik türden. 2
- <span class="word-self">typespan>
- basma harf veya harfler
- <span class="word-self">typespan>
- daktilo ile yazmak
- <span class="word-self">typespan>
- daktiloda yazmak
- <span class="word-self">typespan>
- (Bilgisayar) tuşlamak
- <span class="word-self">typespan>
- daktilo etmek
- <span class="word-self">typespan>
- (Matbaacılık, Basımcılık) basma harf
- <span class="word-self">typespan>
- (Bilgisayar) türü
Bir haiku bir şiir türüdür.
- A haiku is one type of poem.
Tom dedikodu yapan insan türü değildir.
- Tom isn't the type of person who gossips.
- <span class="word-self">typespan>
- daktiloyla yazmak
- <span class="word-self">typespan>
- takım
- <span class="word-self">typespan>
- türünü saptamak
- <span class="word-self">typespan>
- (Havacılık) tipik
- <span class="word-self">typespan>
- hurufat
- <span class="word-self">typespan>
- {f} daktiloyla yaz
Bayan tanaka daktiloyla yazabilir, değil mi?
- Ms. Tanaka can type, can't she?
Yarın mektupları daktiloyla yazmasını Mary'den isteyeceğim.
- I will ask Mary to type the letters tomorrow.
- <span class="word-self">typespan>
- daktilo kullanmak
- <span class="word-self">Typespan>
- yazın
- <span class="word-self">typespan>
- (to) Tuşlamak / yazmak
- <span class="word-self">typespan>
- önceden göstermek veya haber vermek
- <span class="word-self">typespan>
- kategori
- <span class="word-self">typespan>
- daktiloda yazı yazmak
- <span class="word-self">typespan>
- {i} matbaa harfi
- <span class="word-self">typespan>
- kopyasını veya nümunesini çıkarmak
- <span class="word-self">typespan>
- numune
- <span class="word-self">typespan>
- {f} yaz
Daktilo ile yazabilirsin, değil mi?
- You can type, can't you?
Hızlı yazamadığım için mesajına hemen cevap veremiyorum.
- I can't reply your message immediately, for I can't type fast.
- <span class="word-self">typespan>
- {i} model
Bu kol saati yeni bir model.
- This watch is a new type.
Bu, kaybettiğim kamera ile aynı model.
- This is same type of camera as the one I lost.
- <span class="word-self">typespan>
- {i} simge
- <span class="word-self">typespan>
- en âlâ cinsten numune
- <span class="word-self">typespan>
- çeşit, cins, tür, tip: The three of them are different types of people. Üçü de üç ayrı tip insan. of the classic type klasik türden. 2
- <span class="word-self">typespan>
- (to) yazmak
- <span class="word-self">typespan>
- ideal örnek
- <span class="word-self">typespan>
- ima
- <span class="word-self">typespan>
- remiz
- <span class="word-self">typespan>
- kinaye
- <span class="word-self">typespan>
- janr
- <span class="word-self">typespan>
- kip