الإنجليزية - التركية
تعريف two things suiting one another, a couple في الإنجليزية التركية القاموس.
- pair
- {f} eşleşmek
- pair
- eş olmak
- pair
- {f} çiftleş
- pair
- (fiil) çift olmak, çiftleştirmek, eşlemek, evlendirmek, çiftleşmek, eşleşmek
- pair
- çift çift koymak veya düzenlemek
- pair
- {i} eş
Tatoeba'nın çok dilli olmasının nedeni budur. Fakat o tür çok dilli değil. Dillerin sadece birlikte eşleştirildiği ve bazı çiftlerin geride bırakıldığı tür değil.
-This is why Tatoeba is multilingual. But not that kind of multilingual. Not the kind where languages are simply being paired up together, and where some pairs are left behind.
Erkekler ve kızlar dans için eşleştiler.
-The boys and girls paired off for the dance.
- pair
- çift çift düzenlemek
- pair
- {f} çiftleşmek
- pair
- eşleştirmek
- pair
- iki adet
- pair
- (Tıp) Çift çift dizmek veya dizilmek
- pair
- eşlik etmek
- pair
- karı koca
- pair
- bir erkekle bir dişiden ibar
- pair
- {f} çiftleştirmek
- pair
- {f} eşlemek
- pair
- {f} evlendirmek
- pair
- {i} iki parçadan oluşan şey
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف two things suiting one another, a couple في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {n} pair
two things suiting one another, a couple
الواصلة
two things sui·ting one another, a cou·pleالنطق
Resimler
المفضلات