tutkal

listen to the pronunciation of tutkal
التركية - الإنجليزية
{i} glue

Tom's eyes were glued to the screen. - Tom'un gözleri ekrana tutkallıydı.

Some furniture is put together with glue. - Bazı mobilyalar tutkal ile monte edilir.

size
paste
cement
seccotine
bond
adhesive
(Gıda) gum
tacky
epoxy
adherent
{i} binder
cabinetmaker's glue
(Anatomi) chondrin
wood glue
tutkal gibi unpleasant and pertinacious
(person)
plastik tutkal
(Havacılık) binder
bitkisel tutkal
vegetable glue
ince tutkal
thin glue
plastik tutkal
plastic glue
التركية - التركية
Deri ve kıkırdak gibi hayvansal maddelerden elde edilen, katılaşıp sertleşme özelliğiyle tahta, kâğıt vb. yapıştırmaya yarayan madde
laske
tutkal şerbeti
İçine çok az eritilmiş tutkal katılan ılık su
ince tutkal
Uygun sıvılarla akıcılığı artırılmış sıvı tutkal
tutkal
المفضلات