tutarı

listen to the pronunciation of tutarı
التركية - الإنجليزية
in amount
tutar
(Hukuk) amount

The bill amounts to five thousand yen. - Fatura tutarı 5000 yendir.

Foreign direct investments in China amounted to $3 billion last year. - Çin'de doğrudan yabancı yatırımlar geçen yıl 3 milyar dolar tutarındaydı.

tutar
sum

The sum came to over 20,000 yen. - Tutar 20,000 yenin üzerine çıktı.

tutar
total

What's the total amount of the bill? - Hesabın toplam tutarı nedir?

tutar
sum of money
tutar
{i} volume
kredi tutarı
(Kanun) credit amount
risk tutarı
(Ticaret) risk exposure
tutar
tenacious
tutar
totality
tutar
(Ticaret) extension
tutar
(Ticaret) extended price
tutar
{i} aggregate
Asgari Ödeme Tutarı
(Finans) Minimum Payment Amount
tutar
holds

That water tower holds a three-day supply. - Bu su kulesi üç günlük tedariki tutar.

alacak tutarı
credit balance
birikim tutarı
(Sigorta,Ticaret) amount of accumulations
borç tutarı
(Askeri) obligation of funds
ceza tutarı
amercement
dava tutarı
(Kanun) lawsuit cost
dava tutarı
(Kanun) trial cost
fatura tutarı
(Ticaret) account of invoice
ruhlu tutarı
(Askeri) standing corrections
tazminat tutarı
(Kanun) amount of indemnity
tazminat tutarı
(Hukuk) amount of a compensation
tazminatın tutarı
(Hukuk) amount of a compensation
tutar
quanta
tutar
total, sum; number
tutar
total, sum, amount, totality; sum of money
tutar
quantum
tutar
total amount
التركية - التركية

تعريف tutarı في التركية التركية القاموس.

tutar
Nicelik bakımından bir şeyin bütünü
tutar
Para miktarı, meblağ
tutarı
المفضلات