التركية - الإنجليزية
تعريف turbülans في التركية الإنجليزية القاموس.
- türbülans
- turbulence
A baby was flung out of its mother's arms when a plane hit severe turbulence while commencing its descent prior to landing.
-Bir bebek iniş öncesinde inişe başlarken bir uçak şiddetli türbülansa çarptığında bir bebek annesinin kollarına atıldı.
We are currently experiencing some turbulence.
-Şu anda bazı türbülanslar yaşıyoruz.
- türbülans
- eddy
- türbülans odası
- turbulence chamber
- kuvvetli türbülans
- (Meteoroloji) heavy turbulence
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف turbülans في التركية التركية القاموس.
- türbülans
- Türbülans (Latince turbare - dönmek, şaşmak) bir sıvının ya da gazın hareket halindeki düzensizliğidir. Akışkan dinamiklerde, türbülans veya türbülanslı akışı, kaotik, stokastik özellik değişimleriyle tanımlanmış bir akış rejimidir. Bu uzay ve zamanda düşük moment difüsyon, yüksek moment konveksiyon, ve hızlı basınç ve hız varyansyonları içerir. Türbülanslı olmayan akışa katmanlı akış denir. Akış koşullarının katmanlı veya türbülanslı akışa sebep olup olmadığını (boyutsuz) Reynolds sayıları tanımlar; örneğin boru akışı için yaklaşık 2300 türbülansın üstünde olan bir Reynolds sayısıdır
- türbülans
- Burgaçlar oluşturarak akan bir akışkanın devinimi