تعريف trug ein في الإنجليزية التركية القاموس.
- registered
- {s} kayıtlı
Oy vermek için kayıtlı mısın?
- Are you registered to vote?
Tom kayıtlı bir seks suçlusu.
- Tom is a registered sex offender.
- inscribed
- {s} içine çizilmiş
- inscribed
- (Pisikoloji, Ruhbilim) kazılı
- records
- (Bilgisayar) kayıt
O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.
- He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.
Belge kayıtları savaşın 1700 yılında patlak verdiğini yazıyor.
- The document records that the war broke out in 1700.
- records
- (Ticaret) dosyalar
- records
- (Ticaret) siciller
- registered
- {s} isme yazılı
- records
- kayıtlar
Stokta yüzlerce kayıtlarımız var.
- We have hundreds of records in stock.
Yeni bir çalışma 65'ten daha büyük hastaların hastane kayıtlarının çoğunlukla yanlış olduğunu ortaya atmaktadır, bu durum ciddi tedavi hatalarına yol açabilir.
- A new study suggests that hospital records for patients older than 65 are often incorrect, which may lead to serious treatment errors.
- inscribed
- {s} iz bırakmış
- inscribed
- {s} kayıtlı
- inscribed
- {s} kaydedilmiş
- inscribed
- {s} yazılı
- records
- (Askeri) KAYITLAR, EVRAK: Dosya dolaplarında sandıklarda veya raflarda biriken ve muhafaza edilen, büro veya dolaplarda yer işgal eden hertürlü evrak, fotoğraf (film dahil) şekil ve özelliklerine bakılmaksızın her türlü fotokopi ve haritalar. Yayınlar ve ikmal maksadıyla elde tutulan kullanılmamış basılı kağıtlar bunun dışındadır. Bu terim dosyalar (files) ile aynı anlamda fakat daha şümullü bir terimdir ve daha geniş bir anlam taşır
- records
- arşiv
- records
- zabıtlar
- registered
- {s} taahhütlü: registered letter taahhütlü mektup
- registered
- {s} patentli