Hastalık okula gitmemi engelledi.
- Illness prevented me from going to school.
Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
- From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
Binlerce insan Bhopal Gaz Trajedisi'nde hayatlarını kaybetti ve bugün bile yüzlerce, hatta binlerce insan hâlâ zehirli gazın kötü etkilerinden muzdariptir.
- Thousands of people lost their lives in the Bhopal Gas Tragedy, and even today hundreds of thousands of people still suffer from the ill-effects of the poisonous gas.
O kötü sağlık gerekçesiyle istifa etti.
- He resigned on the grounds of ill health.
Onun geçen aydan beri hasta olduğunu duydum.
- I hear he has been ill since last month.
Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.
- I could not go to the party because of illness.
Music won't solve all the world's ills, but it can make them easier to bear.