Siz yaşlı bir köpeğe yeni numaralar öğretemezsiniz.
- You can't teach an old dog new tricks.
Tom sihirli bir numara yaptı.
- Tom performed a magic trick.
Hilenin farkında değildim.
- I was not aware of the trick.
Hile çok güzel çalıştı.
- The trick worked beautifully.
Ben o gece yalnızdım, sizi kandırmak için sesler çıkarıyordum, hepsi bu kadar!
- I was alone that night, making noises to trick you, that's all!
Bir insanı öyle kandırmak haksızlık.
- It's wrong to trick people like that.
O bir dalavere soru mu?
- Is that a trick question?
Büyük olan çocuklar her zaman ona dalavere yapıyorlar.
- The older boys are always playing tricks on him.
Oyun yapması için köpeği eğittim.
- I trained the dog to do tricks.
Jack bana kirli bir oyun oynadı.
- Jack played a dirty trick on me.
O hileli bir soruydu.
- It was a trick question.
İtalyancanın hileli bir dil olduğunu duydum.
- I've heard Italian is a tricky language.
Eski köye yeni adet getiremezsin.
- You can't teach old dogs new tricks.
Yaşlı insanlar tezgâhtar tarafından kandırıldı.
- Old people were tricked by the shop assistant.
Tom benim üstümden dümen çevirmeyi sever.
- Tom enjoys playing tricks on me.
Yaşlı bir köpeğe yeni hünerler öğretmek zor.
- It's hard to teach an old dog new tricks.
Kardeşine muziplik yapmayı bırak.
- Stop playing tricks on your brother.
Bu çok önemli bir hedef ve ulaşmak oldukça zor olacak.
- That is a very important objective and it will be quite tricky to achieve.
Yaşlı bir köpeğe yeni hünerler öğretmek zor.
- It's hard to teach an old dog new tricks.
Ziyaretçilerin, kendisini aldattığının farkına vardı.
- He realized that the visitors had tricked him.
Bu bir aldatmaca olabilirdi.
- It could've been a trick.
Kardeşine muziplik yapmayı bırak.
- Stop playing tricks on your brother.
Bu bir aldatmaca olabilirdi.
- It could've been a trick.
At the worst point, she was turning ten tricks a day.
Tricks of the trade. What's the trick of getting this chair to fold up?.
As the businessman rounded the corner, she thought, Here comes another trick..
And for my next trick, I will pull a wombat out of a duffel bag.
I was able to take the second trick with the heart queen.
It was just a trick to say that the house was underpriced.
His friends were particularly impressed with the way he tricked out his Ruckus.
That's a nice skateboard, but can you do any tricks on it?.
By 1996, she was a hooker sleeping in the streets or at ratty hotels in Santa Cruz and San Francisco, turning tricks to get her next bag of heroin.