tremble, vibration, shudder; small fragment, splinter, sliver

listen to the pronunciation of tremble, vibration, shudder; small fragment, splinter, sliver
الإنجليزية - التركية

تعريف tremble, vibration, shudder; small fragment, splinter, sliver في الإنجليزية التركية القاموس.

shiver
{f} titremek
shiver
{i} ürperti

O beni öptüğünde bir ürpertinin omurgamdan aşağı indiğini hissettim. - When he kissed me, I felt a shiver run down my spine.

Üstüme bir ürperti geldi. - A shiver ran down my spine.

shiver
{i} titreme

Tom titremeyi durdurdu. - Tom stopped shivering.

Mary ince bluzunun içinde titremeye başladı. - Mary began to shiver in her thin blouse.

shiver
paramparça olmak
shiver
sakırdamak
shiver
ürpermek
shiver
parçala/titre
shiver
{f} parçalanmak
shiver
{i} parçacık
shiver
parça/titreme
shiver
(Tıp) Soğuk veya korku nedeniyle titremek
shiver
(isim) parçacık, yonga, talaş, kıymık, titreme, ürperti, heyecan
shiver
(Tıp) Soğukveya korku nedenile, deri kaslarının istemdışı kasılma ve seğirmesine bağlı olarak meydana gelen titreme hali, titreme
shiver
{f} parçalamak
shiver
{f} dalgalanmak
shiver
{f} rüzgârdan kıpırdamak
shiver
{f} parça parça olmak
shiver
{i} talaş
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} shiver
tremble, vibration, shudder; small fragment, splinter, sliver
المفضلات